İkinci Ay: Dil ve Zihinsel Gelişim

İkinci Ay: Dil ve Zihinsel Gelişim

Bebeğinizden şimdiye kadar sevimli küçük “agucuklar” duydunuz mu? Duymadıysanız, yakında başlayacaklardır. Geçen ay, bebeğiniz, yemek zamanının geldiğini (karnının acıktığını) veya ıslak bir alt bezinden hoşnutsuzluğunu ifade etmede ağlamanın etkili bir yöntem olduğunu öğrendi. Şimdi başka duygusal destek biçimleri de sunabildiğinizi algılamaya başlıyor. Bebeğiniz ruh halini ve ihtiyaçlarını “mırıldanma ve agulama” gibi diğer seslendirme türleriyle duyurmayı öğrendikçe, hayat önemli ölçüde sakinleşir. Onunla konuşmak (ona cevap vermeniz), bunların sizin dikkatinizi çekmesi için geçerli yollar olduğu fikrini güçlendirir.

Bebeğiniz aynı zamanda alışkanlıklarınızı ve günlük rutinlerinizi de içselleştiriyor. Örneğin, bebeğinizi normalde bebek bezini değiştirdiğiniz yere götürdüğünüzde, bebeğinizin yüzünüze ve kıpır kıpır bacaklara odaklanmış bir bakışla ekstra enerji gösterdiğini fark edebilirsiniz. Beslemek için kullandığınız yastığı çıkardığınızda, bebeğiniz gevşeyebilir ve tamamen hareketsiz kalabilir, sütün hoş tadını bekleyebilir. Sarılıp kucaklaşma, dans etme ve (şarkı) mırıldanma gibi basit yatıştırıcı teknikler, bebeğinizin rahatlamanın güzel (bir şey) olduğunu öğrenmesine yardımcı olur.

Dönüm Noktaları

Ağlamak zirveye ulaşır: Ağlama, genellikle altı ila sekiz hafta arasında zirve yapan bebeğinizin birincil dikkat çekme yöntemi olarak kalır.

Ebeveynlerin dudaklarının hareket etmesini izleyen saatler: Bebeğiniz “Ebeveynlerim bu sesi nasıl yapar? Bunu ben de yapabilir miyim?” diye merak edebilir. Dudaklarını hareket ettirerek sizi taklit etmeye başlayabilir. Kollarınızda iken, dudaklarınızı izlemesi için ideal mesafe 8 ila 12 inçtir (20-30 cm).

Mırıldama (gurlama) yapmaya başlayabilir: Bebeğiniz seslendirmeyi araştırıyor ve yumuşak tek heceli seslerle mutluluğunu gösterebilir. Bebekler yaklaşık bir yıl boyunca tükürüklerini yutamazlar, bu nedenle (boğazının arkasında biriktiğinde) bir gurlama (sesi) duyarsınız.

Bilinen nesneleri tanır: Bebeğinizin (görüş alanı içinde) gördüğü nesneler (bu süreçte) genellikle daha tanınabilir hale gelir.

Bilinen rutinleri sezinler/öngörür: Bebeğinizle etkileşime girdikçe günlük alışkanlıklar rahat bir rutine dönüşür.

Oyunlar ve Etkinlikler

Bir Sır Bilmek İster misin?

Siz ve bebeğiniz güven ve samimi iletişime dayalı bir ilişki geliştiriyorsunuz. Onunla ne kadar çok konuşursanız, sizinle o kadar çok konuşmaya çalışır.

  1. Günlük aktivitelerinize devam ederken, yanına doğru yaslanın ve neyi sevdiğinizi veya sevmediğinizi ve nedenini (ona) yakından fısıldayın.

  2. Dışarıdayken veya diğer insanlarla birlikteyken, (şimdi) biraz zaman ayırın ve kulağına fısıldayın. Basit bir “seni seviyorum” bile onu daha güvenli hissettirebilir.

Dans Partisi

Bu küçük egzersiz bebeğinizi rahatlatabilir ve size bir miktar mutluluk hormonu (endorphin) enjekte edebilir. Gün boyunca ayrıysanız, yeniden bağlanmak için harika bir yol olabilir.

  1. Dans etmek için hiçbir şeye takılmayacağınız bir alan açın.

  2. Bir miktar hızlı ritimli müzik açın. Ses seviyesinin çok yüksek olmadığından emin olun.

  3. Bebeğiniz (bir taşıyıcıyla) güvenli bir şekilde kollarınızda veya göğsünüzde iken ritme uyun.

Senin Hikayen

Keyiften kendinden geçmiş bir izleyiciniz var. Biraz hikaye anlatmayı deneyin.

  1. Bebeğinizin gözlerine bakın ve dikkatini çekmek için yakınına eğilin. Bebeğiniz konuşmaya başlar başlamaz dudaklarınıza bakmaya başlayabilir.

  2. Şimdi bebeğinize doğum hikayesini anlatın. İçinizde nasıl büyüdüğünü ve nasıl doğduğunu açıklayın.

Ne kadar sevildiğini ve ne kadar büyüdüğünü tekrar vurgulayın.

Daha fazla bilgiye ihtiyaç duyarsanız bize ulaşmaktan çekinmeyin.

soru@gelisimadimlari.com adresine e-posta atarak bize ulaşabilirsiniz.

blog-post

Bebeğinizle Altıncı Ay

(Bebeğiniz) yaklaşık yarım yaşında olduğunda, önceki altı ayla birlikte gelen endişeler kaybolmaya başlayabilir. …