Bebeğinizle Altıncı Ay
(Bebeğiniz) yaklaşık yarım yaşında olduğunda, önceki altı ayla birlikte gelen endişeler kaybolmaya başlayabilir. …
Yeni doğmuş bir bebeğin alıcı dil becerileri şimdiden en yoğun dönemindedir. Bebekler, fonemler olarak adlandırılan dünyanın tüm konuşma sesleri arasında ayrım yapabilir. Bebeğinizle konuştuğunuzda, dilinizdeki kelimeleri ve tonlamaları oluşturan fonemleri tanımlar ve sınıflandırır. Sadece maruz kalma yoluyla, şu anda konuşmakta olduğunuz dil ana dili olacaktır.
Siz ve bebeğinizin yapacak bir işi var: birbirinizle nasıl iletişim kuracağınızı anlayın. Bazen bu son derece kolay bir iş olabilir. Doğal beslenme içgüdüleriniz hakim olacaktır. Bebeğinizi yatıştırmak ve neyin gerekli olduğunu anlamak neredeyse zahmetsiz olacaktır. Diğer zamanlarda, sinir bozucu bir çaba olabilir ve çaresiz ve yetersiz hissedebilirsiniz. Bütün bunlar çok normaldir. Birbirinizin ipuçlarını ve tercihlerini öğrenmeniz zaman alacaktır.
İhtiyaçları iletmek için ağlar: Bebeğiniz sizinle birçok sözsüz yolla iletişim kurar ve yakından ilgi gösterirseniz, neye ihtiyacı olduğunu hızlı bir şekilde anlayabilirsiniz. Yeni bir bebek bezi? Yiyecek bir şeyler? Görünümde bir değişiklik mi? Bununla birlikte, bebeğiniz sadece “almadığınızı” ya da yeterince hızlı yanıt vermediğinizi hissediyorsa, emme sesleri ve hafif huzursuzluk, görmezden gelemeyeceğiniz yüksek bir ağlamaya yol açar/dönüşür. Ne kadar dikkatli olursanız olun, her ebeveynin başına gelir, bu yüzden sadece akışa uymaya çalışın. Bazen bir bebeğin ağlamasının nedeni bir sır olarak kalır ve bu sorun değildir.
Tercihleri belirtmek için yüzünü çeviriyor: Küçük bebeğinizin zaten sevdikleri ve sevmedikleri vardır. Örneğin, emziriyorsanız, açlığı belirtmek için size doğru döner ve yemek yedirmeyi bitirdiğinizde uzaklaşır. Aynı şeyin tatlı ve ekşi kokular veya parlak ışıklar ve karanlık alanlar için de geçerli olduğunu fark edebilirsiniz.
Tutulduğunda, yattığında veya hafifçe dokunduğunda sakinleşir: Bebeğiniz endişeli veya tedirgin görünüyorsa, bazen gereken tek şey hafif bir dokunuştur. Ağlamasına sıcak ve olumlu bir şefkatle cevap verdiğinizde, gerektiğinde korumaya ve yardım etmeye hazır olduğunuzu bebeğinizin bilmesini sağlıyorsunuz. Güven böyle başlar ve ikiniz arasındaki bağ sağlamlaşır.
Düşük, ritmik tonlarla yatıştırılabilir: Bebekler özellikle bu ilk ay boyunca düşük ve ritmik tonları rahatlatır. Birçok yenidoğan için en sevilen pozisyon, ses tellerinizin titreşimlerinin hissedilebildiği ve kalp atışınızın duyulabildiği çenenizin hemen altındadır.
Konuşma seslerini insan dilinde ayırt edebilir: Doğumdan itibaren bebeğiniz sesinizi ve duyduğu diğer sesleri oluşturan tınılara uyum sağlar. Önümüzdeki birkaç ay boyunca, kullanılmayan sesler önemsiz hale gelecek ve bebeğiniz size dilinizin sesleri ile gevezelik etmeye başlayacaktır.
Ninnilerin yenidoğanlar için geleneksel olmasının bir nedeni vardır: Bir bebeği uyutmak için mükemmeldirler. Yüksek perdeli tonlar, tekrarlayan bölümler ve sabit ritim, birçok yeni doğmuş bebeğin istediği şeydir. Bebeğinizin sizden uzak olduğu zamanlarda özel bir şarkı söyleyerek sesinizi kaydetmeyi bile düşünebilirsiniz.
Önceden bildiğiniz bir ninniyi seçin veya bir yenisini ezberlemeye çalışın. Gerçekten sadece birine ihtiyacınız var, çünkü bu bebeğinize rahatlamanın zamanı geldiğine dair doğrudan bir sinyal olacak.
Başını sallayarak uyumaya hazır olduğunu hissettiğinde, ninni söylemeye başlayın.
Her seferinde sesinizi daha yavaş ve yumuşak hale getirerek bölümleri/nakaratları tekrarlayın. Ninniyi arka arkaya birkaç kez şarkı söylemekten çekinmeyin. Ninnilerin çoğu bu amaç için tasarlanmış çok kısa şarkılardır.
Son tekrar sırasında, kelimeleri söylemeyi bırakın ve sonuna kadar melodiyi mırıldanın, sessizliğe geçiş yapın.
Bu ninniyi bebeğinizin ritüeli yaparsanız, o uyumadan önce ikinci dizeye/bölüme kadar okuyamayabilirsiniz.
Bebeğinize okuma alışkanlığı başlatmak için asla erken değildir. Düzenli olarak yüksek sesle okunan hikayeler duymanın bebeğinizin daha büyük bir kelime dağarcığı geliştirmesine yardımcı olduğunu gösteren güçlü kanıtlar vardır.
Yüksek kontrastlı resimler ve sadece birkaç kelime olan ya da hiç kelime içermeyen basit bir (karton) kitap seçin.
Bebeğinizi resimleri görebileceği şekilde oturtun.
Kitabı yumuşak ve net bir sesle yüksek sesle okuyun. Hiçbir kelime yoksa, resimleri tanımlamak için kendi kelimelerinizi kullanın. Örnek: “Ördek görüyorum.”
Çok hızlı gerçekleşen beklenmedik yeni bir aktivite, yeni doğmuş bir bebek için hoş olmayan bir deneyim olabilir. Bebeğinizin bir geçişin gerçekleşmek üzere olduğunu anlamasına yardımcı olmak için bebeğinize kulak vermeyi alışkanlık edin.
Örneğin, o ıslak ise, “Şimdi bezini değiştireceğim” diyebilirsiniz.
Bu kelimeler ile birlikte bebek bezine yumuşak bir şekilde vurmanız, alt bezi değişim masasına yürüyeceğiniz konusunda bebeğinize işaret/ipucu verecektir.
İlk başta, bebeğiniz anlamış gibi görünmeyecek ve (bu yüzden siz) biraz garip hissedebilirsiniz. Ancak bunu sürekli yaparsanız, “bebek bezi” kelimesini duyması/ayırması çok uzun sürmez ve (beze) yumuşakça vuruşunuzu hisseder ve tam olarak ne olacağını bilir. Bu zihinsel bağlantı kurulduktan sonra, ne bekleyeceğini bilmek ve ipucunuza/haberinize tepki verme seçeneğine sahip olmak onun için bir rahatlama olacaktır.
Muhtemelen gün boyunca bebeğinizle düzenli olarak konuşursanız, değişimin farkında olmadan içgüdüsel olarak ebeveynce (parentese) olarak bilinen şeyi/dili konuşuyorsunuz. Bebekler ebeveynlerinin seslerinin özlemini duyar ve onlara söylenilenlerin (de) tam olarak önemi yoktur. Daha önemli olan (bebeğinize) nasıl söylediğinizdir.
Bebekleriyle tipik olarak bu şekilde konuşan ebeveynler:
Bebeklerinin yüzüne yakın olarak eğilirler (8-12 inç/20-30 cm uzakta), Abartılı bir ses tonuyla konuşurlar, Sesli harfleri uzatırlar, Kelimeleri ve kelime öbeklerini açıkça ifade ederler, Cümleleri kısaltırlar, Vokal sesleri değiştirir, çoğunlukla daha yüksek perdelere odaklanırlar, Abartılı yüz ifadeleri kullanırlar…
Ebeveynce (dili) kullanmak, saflaştırılmış veya yumuşatılmış yiyeceklerle (daha büyük yaştaki) bebeğinizi beslemeye benzer. Dilin sindirimini (özümsenmesini) kolaylaştırır. Daha yüksek tonlar, (bebeklerin kendi küçük vokal akorları olduğu için) dilinizin hecelerini taklit etmelerini kolaylaştırır. Sesli harfleri uzatmak, konuşma ritmini yavaşlatmak ve heceleri duyurmak, bebeklerin sesleri birbirine karıştırmak yerine (onlara) ayrı ayrı odaklanabilmelerini sağlar. Abartılı yüz ifadeleri kullanmak da bir duyguyu veya niyeti kelimelere bağlar. Örneğin, kaldırılan kaşlar bir soru sorduğunuza işaret eder veya mutlu bir gülümseme bebeğinize hoş bir şey olduğunu/olacağını bildirir.
Daha fazla bilgiye ihtiyaç duyarsanız bize ulaşmaktan çekinmeyin.
soru@gelisimadimlari.com adresine e-posta atarak bize ulaşabilirsiniz.
(Bebeğiniz) yaklaşık yarım yaşında olduğunda, önceki altı ayla birlikte gelen endişeler kaybolmaya başlayabilir. …
Başkalarının duygusal durumları için empatinin geliştirilmesi zaman alır, ancak bunun ortaya çıktığını zaten …